top of page

Unutulma Hakkı

Güncelleme tarihi: 9 Tem 2021

Unutmak, bazı anlarda insanın derdine şifa gibidir. Unutmak, faniliğe dairdir. Yunan mitolojisinde, Hades’in beş ırmağından birisi unutma ırmağı olarak geçen Lethe’dir. Lethe’nin suyundan içen faniler, dünya hayatına dair yaşamış oldukları her şeyi unuturlar ve sonsuza ulaşırlar. Dante, “İlahi Komedya”anın “Araf” bölümünde Lethe’yi, suyundan içenlere geçmişlerini unutturan bir ırmak olarak tasvir eder;

“Anımsamamakta haklı olabilirsin, çünkü bugün Lethe’nin suyundan içtin; duman nasıl ateşi belli ederse, bu unutuş da isteğinin başka yere yönelişinin göstergesi…"


İşte “unutulma hakkı”, günümüzde sıklıkla arama motorlarında yapılan taramalarda, karşımıza çıkan sayfalarda yer almama ve online olarak sürekli hatırlanmak durumunda kalmamak olarak anlatılabilir. Kişiler, genel olarak kendileri ile ilgili itibar azaltacak haber, yorum, içeriklere ulaşılabilirliği kısıtlamak istemektedirler.


Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.6.2015 tarihli ve E.2014/4-56, K.2015/1679 sayılı kararında unutulma hakkını şöyle anlatır:

“...Unutulma hakkına gelince; unutulma hakkı ve bununla ilişkili olan gerektiği ölçüde ve en kısa süreliğine kişisel verilerin depolanması veya tutulması konuları, aslında kişisel verilerin korunması hakkının çatısını oluşturmaktadır. Her iki hakkın temelinde bireyin kişisel verileri üzerinde serbestçe tasarruf edebilmesini, geçmişin engeline takılmaksızın geleceğe yönelik plan yapabilmesini, kişisel verilerin kişi aleyhine kullanılmasının engellenmesini sağlamak yatmaktadır. Unutulma hakkı ile geçmişinde kendi iradesi ile veya üçüncü kişinin neden olduğu bir olay nedeni ile kişinin geleceğinin olumsuz bir şekilde etkilenmesinin engellenmesi sağlanmaktadır. Bireyin geçmişinde yaşadığı olumsuz etkilerden kurtularak geleceğini şekillendirebilmesi bireyin yararına olduğu gibi toplumun kalitesinin gelişmişlik seviyesinin yükselmesine etkisi de tartışılmazdır.

Unutulma hakkı; üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı olarak ifade edilebilir. …”


Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.”

Anayasa'nın "Özel hayatın gizliliği" kenar başlıklı 20. maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları şöyledir:

“Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.

……

Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.”


Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 3.3.2016 tarihinde 2013/5653 sayılı bireysel başvuruda, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.


Mevcut olayda başvurucunun, haberlerin hâlen internette yer alması nedeniyle müdahale edilen şeref ve itibar hakkı ile içeriğin yayından çıkarılması hâlinde müdahale edilecek olan ifade ve basın özgürlükleri arasında adil bir denge kurulması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca kişilerin haber ve fikirlere ulaşma özgürlüğü de vardır.

Unutulma hakkı, internet ortamında bir haberin uzun süredir kolayca ulaşılabilir olması nedeniyle kişinin şeref ve itibarının zedelenmesi durumunda gündeme gelir.

Bu hakkın amacı, internetin yaygınlaşması ve sağladığı imkânlar nedeniyle ifade ve basın özgürlükleri ile kişilerin manevi varlığının geliştirilmesi hakkı arasında gerekli hassas dengenin kurulmasını sağlamaktır. O hâlde bu yol, internet ortamında haber arşivini koruma altına alan basın özgürlüğünün ve halkın haber ve fikirlere ulaşma özgürlüğünün özüne dokunmayacak ve aynı zamanda hak sahibinin çıkarlarını koruyacak şekilde kullanılmalıdır.


Yukarıda belirtilen düzenleme ve kararlar doğrultusunda, “Unutulma hakkı”, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 9. maddesinde son yapılan değişiklikle adı konmasa da yasal düzenleme haline gelmiştir.

Buna göre, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talep etmesi durumunda sulh ceza hâkim tarafından, başvuranın adının bu madde kapsamındaki karara konu internet adresleri ile ilişkilendirilmemesine karar verilebilir. Kararda, Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından hangi arama motorlarına bildirim yapılacağı gösterilir. Sulh ceza hâkiminin kararını, belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumluları, beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.


Faydası olsun dilerim...


Av.Aslıhan Gürbüz Sevim

Mayıs 2021



Yararlanılan Kaynaklar


© Bu sitedeki yazılar, yazar adı ve site kaynak gösterilmeden kullanılamaz.


Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page